Ömer ERDEM Ömer ERDEM Sözün Gücü

Ramazan Hoş Geldi de…

Hoş buldu mu acaba? Zira Ramazan her sene mutlaka gelir. Ramazan, gündemini „İâhi“ kudretin belirlediği „mübârek“ bir zaman dilimidir.

İnsanlarιn koştururcasιna yaşadιklarι bir dem de günü birlik kargaşa ve meşguliyetten, hemen herkesin birbiriyle ilgilenmek için habire çaba sarfetmeye çalιştιğιnι sandιğι bir zamanda en çok kendisini ihmâl ettiğinin ne yazιk ki çok az insan farkιna varιr.

İşte Ramazan tam da bunun için gelir. Yani insanιn „içine“ doğru bir sefer yapmasι için gelir.

Ramazan, insanιn iç dünyasιnι „imar“ etmek için Allahιn ona sunduğu doyumsuz ve sιnιrsιz bir imkândιr.

Ramazan, şeytanι nefislerden söküp atmak için verili bir imkândιr.

Ramazan, nefsi „terbiye“ etmek ve ruhu „tezkiye“ etmek için gelir.

Ramazan, insanιn maddi boyutu aşarak „lâhuti“ boyuta doğru bir sefere çιkmasι ve kendini tanιmasι, kendisi ile „bilişmesi ve barιşmasι“ için yüce Allah tarafιndan bağιşlanmιş ilâhi bir fιrsattιr.

Ramazan, insanιn bir yιl boyunca yorulan midesini dinlendirmek, ihmâl edilen ruhunu zenginleştirmek, insanιn kendi kendisini bakιm ve onarιma almasι yani tam bir „rektefe“ den geçirmesi için tarifsiz bir imkândιr.

Ramazanιn gündemini Allah belirler demiş ve Ramazan hoş gelir ama hoş bulur mu sorusunu sormuştuk. Bu sene Ramazan yine hoş geldi, buna şüphe yok. Peki ya hoş buldu mu?

Şöyle bir bakalιm hâl-i pür melâlimize:

Hikmet kaybolmuş, ara ki bulasιn.

İlmin namusu ayaklar altιnda.

Hιrsιzlar papyon takmιş Plazalar da cirit atιyor.

Müslümanlar „beş boynuzlu“ otellerde fink atιyor.

Müslümanlar sadece müslümanlara karşι aşιrι tahammülsüz.

Ahlâk sadece namus ile ilişkilendirilmiş.

Namuslular köşe bucak kaçιyor, Namussuzlar ortalιkta hava atιyor.

“İftar”, iftar pidesine, “Sahur”, Ramazan davuluna, Ramazan ise genel bir “yemek yeme festivaline” indirgenmiş durumda.

İçinde bir ömür kadar bereket barιndιran “bin aydan daha hayιrlι“ bir geceyi saklayan ey kutlu Ramazan hoş geldiğin doğruda bu ahvâl ve şeraiti hoş buldun mu acaba?

Tabii ki hoş bulmadιn, çünkü; 


Papyon takmιş “hocalar”, 

Hιzla köşe dönen “hacιlar”,

Eşini Allah rιzasι için döven “kocalar”,

Feminist “gacι” lar,

Tesbihatι mekanikleştiren “hu cu” lar,

Yürümesi gerekirken “yolda yatanlar”,

Sarraf dükkanιnda “kömür satanlar”,

Şeytana taş yerine ayakkabι ve şemsiye atanlar,

Denizden kurtulup, kanallarda batanlar,

Sevgi gibi cins bir tohumu “aşk” batağιna kurban edenler,

Dünyalιk deyince ahireti terkedip önde gidenler,

Bakιşιnι değil de baktιğιnι düzeltmeye kalkanlar,

Zilleti “izzet” diye yutturmaya kalkanlar,

Kendi menfaati için dünya yansιn diye bakanlar,

Özgürüm dediği halde boynuna “tasma” takanlar,

Yumurtasιnι pişirmek için “komşunun evini yakanlar” var artιk.

Ramazan gibi bir muhteşem iklimin böyle bir durumu hoş karşιlmasι mümkün mü? Elbette değil. Ki biz, Ramazanιn bulduğunun sadece bir bölümünü ancak yansιttιk.

Allahιn insanlιğa “örnek, model” bir toplum diye övmek istediği İslâm ümmetinin içinde bulunduğu durum ortada.

Ümmetin coğrafyasιnda kan gövdeyi götürüyor. Geçen yιl olduğu gibi bu sene de ortalιk kan ve barut kokusundan geçilmiyor. Ulusal ve uluslarasι küfür odaklarι müslümanlarι kιskaca almιş durumda.

Küresel kafirler, bölgesel ve ulusal kafirler hepsi birleşip bütün güçleriyle İslâma ve onun va`z ettiği “insanlιğιn değişmez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez ezeli, ebedi ve evrensel değerlerine” saldιrιyorlar.

Ümmetin coğrafyasιnda gül-yüzlü, gül kokulu çocuklar bir bir düşüyor torağιn bağrιna. Öyle ki:

Nereyi dinlesem bombalarιn ardιndan ağιt sesleri yükseliyor.

Nereye baksam parçalanmιş bedenler, toprağa düşmüş kol ve bacaklar…

Nereyi koklasam kan ve barut kokusu…

Hemen her yerde adeta ölüm kol geziyor.

Kendisine „merhameti“ kullarιna „adaleti“ farz kιlmιş olan yüce Allahιn bereketle taltif ettiği bu mübârek Ramazan böyle bir durumu elbette hoş karşιlamaz.

Bütün bu netâmeli tablo karşιsιnda işte yine de önümüzde muazzam bir ilâhi sofra açιlmιş, yaratιcιmιz, yaşatιcιmιz ve sahibimiz olan Allahιn indirdiği bu „gök safrasι“na oturup oradan kana-kana ve doyana kadar istifade etmek bizim elimizde. Ramazan „Kuràn“ ayιdιr. Doğru ama sadece yüzüne okuyarak, mukabele yaparak yahutta bol bol hatim indirerek bunun olmayacağι çok açιk.(Bunlarιn hepsi de ibadettir.Yapιlmasι sevaptιr. Ancak maksat sadece bunlarla kemâle ermez) Kuràn kendisini yüzünden okuyanιn „yüzüne“ bakar. Kuranι yüreğine yahutta yüreğinden okuyanlarιn ise „yüreğine“ nüfuz eder.

Yeryüzü çöl oluyormuş bilimadamlarι habire uyarιyorlarmιş. Müslüman olarak çevreye ve tabiata duyarlι olmak en temel vazifemiz. Ama bir durun hele arkadaşlar, yeryüzü insana lâzιm, iyi de insanlιğιn yüreği çöle dönüyor, yürekler kum yιğιnι haline gelmiş buna daha ziyade kulak kabartmak gerekmez mi? Gönüllerimizi yeniden yeşertmenin çölün ortasιnda yemyeşil bir vaha oluşturmak için Ramazan dan daha güzel bir iklim olabilir mi? O zaman bu güzel temennilere hep beraber amin diyerek bereketini Allahιn insana olan muhabbeti vesilesiyle sιrf insan kendini ziyan etmesin diye merhametinin sonsuz keremiyle lütfu ilâhi gereği bize gönderdiği „vahiy“ den gereği gibi istifade etmek dileğiyle,

Ey Mübârek Ramazan,

Ey Rahmet Bereket ve Mağfiret ayι

Bize rağmen yine de “Hoş geldin” .

Baki Selam ve Saygιlarιmla.


Ömer Erdem

Mainz/Almanya

#

YAZARIN SON YAZILARI

Batının Çatışmacı zihniyeti

Batının Çatışmacı zihniyeti

Kaybedenler Kulübünün Benzemez Mensupları

Kaybedenler Kulübünün Benzemez Mensupları


DininGüncellenmes ive Ilahiyatçılar

DininGüncellenmes ive Ilahiyatçılar

Esas Duruş İlkesi…

Esas Duruş İlkesi…

Müslüman Dünyasında Ahlâk Krizi

Müslüman Dünyasında Ahlâk Krizi

Seçimler Yaklaşırken…

Seçimler Yaklaşırken…

GENEL BİLGİLER

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve - Adapazarı, Adapazrı Geyve Otobüs sefer tarifesi. Geyve otobüsü kaçta kalkıyor? Adapazarından son Geyve Otobüsü, Sefer tarifesi, geyve koop otobüs