Mavi Çınar Mavi Çınar

MAVİ BAHAR’I

Tabiatın gözlerine bak, demiş şair


“ağaçlardan başka hiç bir şey göremiyorum demiş “ diğeri...


---------------------------------------------------------------------------------


Kalem çekerdim gözlerime


Gidiyor musun diye sorardı usulca


Eğilir kasetlere bakar ve hep aynı şarkıyı çalardım “its now or newer”


Gitmenin şimdisi ile kalmanın aslası arasında bir menekşe iskeleti kadar gündeliktim yaşama tutulmakla tutulmamak kararsızlığında. Kafanı avuçlarına bırakıp çıkarsın kendinden. Kafamı avuçlarına çıkarıp çıkarım senden. Ne zaman geleceksin dersin. Mükemmelle gün arasında uydu bağlantılı sesten damla damla sular biriktiririm.


----------------------------------------------------------------------------------------------------------


Günaydın işte…


Kime oy verme(me)m gerektiği üzerinde zarafetten mahrum bir politik çekişme hatta savaş içinde yitip giden aşk-ı bahar ritmimden günaydın… Mesela; "anam kürtse babam ermeni" diyene oy vermemem gerektiği üzerinden, haksız doğrulanmanın onurunu(!) taşıyanlara gülümseye gülümseye günaydın. Şimdi böyle hain mi olurum? Olurum! Hatta ki; ülkemin kandan arınmış, sınırları karalanmış bütünlüğünden olsa olsa gurur duyarsam, ütopya mı olurum? Olurum! -----------------------------------------------------------------------------------------


“geri dönecek misin” diye soramazdım usulca


Eğilir kasetlere bakar ve hep aynı şarkıyı çalardı; “Breaking The Law”


Kapalı durduğum kutuda, isyanla koşullar arasında su tabancasıyla çölde seyreden kovboy kadar hayatta gibiydim


--------------------------------------------------------------------------------------------------------


“zorunlu din dersi eğitimini kaldıracaz” diyenlere, kepsleri milyonu bulan, “haine oy verme” tribiyle çekişenleri kiraz erik yiye yiye de izlerim… Dilimde bir ; ”ah başı kokmasa da kuyruğunu bayatlattığı balıkları kendine şiar edinen ülkem” söylencesi. Zorunlu dinsizlik eğitimine karşı bunca ezilmiş sevgili taban. Ve on değil onlarca yılı devirse de bitmez tükenmez mazlumun zulmü mübahtır edebiyatı.


Hali hazırda artık cumhuriyetin senden öncesini unutturacak düzeyle destek var oysa… Tabiri caiz ise özümüzü bulduk. Hele bir gördü ki cem-i cümle; doğudan komünist sosyalist çıkmaz, çıksa da zulme karşılık bir genç direniştir ve işe girene kadardır öz(a)elin sektöründe.


---------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Kalem çekerdim gözlerime


“gidiyor musun” derdi usulca


Eğilir kasetlere bakar ve hep aynı şarkıyı çalardık


“wish you were here”


Burasıyla sen arasında, burasıyla ben arasında, burasıyla diğer tüm oralar arasında, bir adam boyundan daha fazla, daha uzak mesafeler hayal edemeyen, tek hücreliler gibiydim.


Bu sabah yine sevmeden az önce öğrendim;


--------------------------------------------------------------------------------------


Hem yana yana hem dikine dikine çoktan seçmeli cehalet !Ölü nabzı dahi okuyamama... Muhalifine hizmet eden algı operasyonu… Edebiyat-ı Celali, Edebiyat-ı Kıpti, Edebiyat-ı Haşhaşi…


----------------------------------------------------------------------------------------


Kalem çekerdim gözlerime


Susuyor musun diye sorardı usulca


Eğilir kasetlere bakar ve hep aynı şarkıyı çal derdi


“So close no matter how far


Couldn’t be much more from the heart


Forever trusting who we are


And noting else matters”


Dizime saçları, dizimde aklının saçakları;


“Neyi nasıl demişsem senin de bunu bana böyle söylemediğini düşündüğüm an sana ne bunu söyleyebilirim ve ne de boşluğa böyle söyleyebilirim. Benim sana doğru gelişim senin bana doğru gelmenin öbür kanadı. Uçmak için gerekli bir çift kanadın birleştiği yere göğüs diyorlar, döş diyorlar, sine diyorlar...”


“gavur diyor ki bu adam bize”


“Elin batısı deli Nietzschesini pullayıp yutturdu, faşist Alman ekol yıllarca aydınlarımızın sakızı oldu da bir az eserekli İsmet’ imizi mi taşıyamıycaz dengesizliğiyle kucaklayıverip” diye geçiyor içimden üşeniyorum onca uzun konuşmaya;


“uğraşma, seviyorum ben onu”.


Ben okudum o uyudu dudağından muzip bir gülümseme sarkıtıp.


Ben okudum o uyudu “seviyorum aklını kaşımayı” diye bir mırıltıyla.


Ben yersiz bir endişe için(m)de; “Hikmete mi benziyorum ne” *


----------------------------------------------------------------------------------------------------


Demeye çalışırım ki taşta atsanız gül atacaz diyen başbakanımızı pek bir severim, doğunun kültürel ve etik değerlerinin hdp ile zemin ortaklığının olanaksızlığını da pek bir bilirim, bununla beraber iktidar yandaşlarının şu estetikten yoksun politik çabası sadece "sizden de iyidirler canım" dedirtebilir akıl, kalp ve mağdur hafızasıyla yürüyenlere! İyi tartmak gerek! Hayat ülkenin kimin kazanacağı belli seçiminden ibaret değil hani elbet; benimki, merkezde özgürlükler anlamında kim ne derse desin, devrim yaptığını, herkesin bildiği sevgili akp nin, tabanındaki bu, iktidar rantı için yalakalığın kitabını yazan, başını aşağı çeken kuyrukları ne yapacağı sorusunu, kendisine sordurma eğilimi.


----------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Eğilir kasetlere bakar teybi kapatırdı

iz bilmez yön bilmez 

neye çeltik neye çanak tutar görmez.


-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Daha da bir sanatsal istenirse buyrun; Sosyal ve yazılı medya parti yandaşları kuş bakışı güzelleme;


Minareden at beni in aşağı tut beni,

güvenilirliğiyle;

Madem yüzme bilmezdin niye çıktın minareye,

akılcılığında;

Bahçelerde maydanoz gel bize bazı bazı, 

davetkarlığıyla;

Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı 

sevecenliğinde...


Kendilerini, kendilerine sevdirirse sağlı sollu siyasilerimiz, pekte güzeliz, pekte iyiyiz diye, bizde nacizhane; sizdeki bu, muhattaba sosyal ve yazılı medyada etek giydirme tribinde ki yandaşlar size yeterde artar bile deriz… son tahlilde küllüm halkın bu her halükarda aynı partilere oy veren mutlak değerli robotlarından öteye kalan kısmı için biraz daha yüksek kalite mizah ve estetik siyasi çatışma isteriz. Ya da zaten bir şey değişmeyecek derseniz, siz öyle mutluysanız bizde böyle iyiyiz.


--------------------------------------------------------------------------------------------------------


*Hikmet= Oğuz Atay Tehlikeli Oyunlar Başrol


#

YAZARIN SON YAZILARI

“BENÜSEN”

“BENÜSEN”

Hoş Geldin Sevgili(m)

Hoş Geldin Sevgili(m)

Bana seni kutlamak düşmez; gün, benim doğum günüm; hafta benim muştumdur.

GENEL BİLGİLER

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve - Adapazarı, Adapazrı Geyve Otobüs sefer tarifesi. Geyve otobüsü kaçta kalkıyor? Adapazarından son Geyve Otobüsü, Sefer tarifesi, geyve koop otobüs