MUHABİRLİK GÖNÜL İŞİDİR
Mehmet AYDOĞAN
1983- 1985 yıllarında ben de bir süre AA Geyve muhabirliği yaptım. Geyve yöresinde oturanlar ve tarihle ilgilenenler bilir 10 Ocak 1968'de vefat eden Ali Fuat Cebesoy Paşanın vefatının yıl dönümüdür. Alifuatpaşa Mahallesindeki kabri başında, Paşa'yı anma programı yapılır. Yine bir kış günü anma töreni yapıldı. Ben de fotoğrafları çektim. Geyve'ye gelip Foto Yılmaz'ın elemanı Ayhan'a (Şimdiki Foto Ayhan, sağ olsun para almazdı.) siyah-beyaz filmi yıkattım. Haberin metnini yazdım, zarfa koydum. Pamukova yolu üzerindeki İlhan Tan Tesislerine gittim. Bir yolcu otobüsünün kaptanına haber zarfını İstanbul'a götürmesini rica ettim. Hemen Geyve PTT'sine gelerek AA İstanbul bölge müdürlüğüne ödemeli telefon yazdırdım. Santral memuru ikindiye yakın AA ile görüşebilirsin dedi.
KAYDA DEĞER DEĞİL
Telefonun öbür ucundaki kişiye kendimi tanıttıktan sonra "Ali Fuat Cebesoy Paşanın ölüm yıldönümü münasebetiyle anma töreni yapıldı. Şu plakalı otobüs ile Topkapı'daki şu yazıhaneye haber metnini ve fotoğrafını yolladım. Aldırırsanız memnun olurum."dedim. (O yıllarda haber yollamak bu şekildeydi.) "Bir eleman gönderir zarfı aldırırım." Cevabını bekliyordum. Ama telefonun öbür ucundaki kişi "Gönderdiğin haber, kayda değer bir şey değil."demez mi. O anda benim moralim nasıl bozuldu anlatamam.
"Atatürk'ün silah arkadaşı, Batı Cephesi komutanı Ali Fuat Cebesoy'un anma töreni nasıl kayda değer olmaz. Falan sanatçı oturuyor haber yapıyorsunuz, filan sanatçı kalkıyor haber yapıyorsunuz da Cumhuriyeti kuran 5 adamdan biri niçin önemli olmuyor."dedim. "Sanatçıların haberi reyting yapıyor, oysa bu haber reytink yapmaz." demez mi? Hayallerim yıkıldı. Soğukta üşüdüğüme mi yanarsın, ıslandığıma mı yanarsın, yorulduğuma mı yanarsın...
"Madem ki siz olaya reyting gözüyle bakıyorsunuz, ben de AA'nın muhabirliğini bırakıyorum." dedim. Şayet telefonun öbür ucundaki kişi, olumlu yaklaşsaydı, ben AA muhabirliğine devam ederdim.
İzzettin Kömürcü'nün performansı düşük diye görevden alınıyor da benim gibi görev yapan birisinin moralini bozan Telefonun Öbür Ucundaki Adamlara niçin hesap sorulmuyor?
21.YÜZYILDA SAL İLE ULAŞIM
Yıl 1984 Mayıs. Kızılkaya, Örencik ve Dereköyde köprü yok. Halk, Ali Osman'ın kayığı ile karşıdan karşıya geçiyor. Örencik Köyü muhtarı Hüseyin Özkan Sakarya üzerine köprü yaptırmak istiyor. ANAP hükumeti dolayısıyla Sakarya valisi Hayri Kozakçıoğlu, bazı nedenlerden dolayı köprünün yapımına karşı çıkıyor.
Muhtar Hüseyin Özkan "21.yüzyılda sal ile ilkel ulaşım." diyerek köprü yapımını basına taşımak için; TRT muhabiri rahmetli Sedat Yılmaz, Hürriyet gazetesi muhabiri Sadi Kır, Tercüman gazetesi muhabiri Ali (soyadını hatırlayamadım.) ve ben AA muhabiri Mehmet Aydoğan'ı köye davet etti.
Öğrencilerin, insanların ve hayvanların zor şartlar altında sal ile Sakarya'dan karşıya geçişini fotoğrafladık. Haber metinlerini yazdık. Ver elini İstanbul... TRT'ye, Anadolu Ajansına ve gazetelere "21.yüzyılda sal ile ilkel ulaşım." haberini verdik. Ertesi gün haberlerimiz basında yayınlandı ve köprü yapımında kamuoyu oluşturdu. Köprü yapıldı.
TARAKLI'DA GEYVE'DE NE OLUR?
Şimdi gelelim AA İstanbul Müdürlüğünde bizimle ilgilenen kişinin sözlerine: "AA haber toplayıp satan bir kuruluştur. Bir muhabir ne kadar çok haber toplarsa kazancı o kadar artar. Mesela AA İzmir muhabiri, benim maaşımın hemen hemen iki katı para kazanıyor. Çünkü İzmir'de her gün önemli olaylar oluyor. Ama Geyve gibi ufak yerlerde ne olur ki haber yazasın..."dedi. Keşke ilçelerimizde, hatta yurdumuzun hiçbir yerinde arsızlık, hırsızlık gibi vukuat olmasın, bizler de haber yazmayalım.
Evet, İzzettin Kömürcü'yü performansı düşük diye görevden alan AA temsilcileri, Türkiye'nin Sakin Şehirleri sıralamasında 3. sırada yer alan Taraklı'da ne olur ki; Kömürcü'nün görevine son veriyorsunuz.
Ey AA yetkilileri! Haber yazacağım diye, ekmek teknesi olan dükkanını kapayıp oradan oraya koşan, seçim sonuçlarını AA'ya bildireceğim diye 35 km uzaklıktaki Geyve'nin Adliye salonlarında sabahlayan İzzettin Kömürcü'nün çalışma şartlarını bilseydiniz, görevden almaz, ona madalya verirdiniz. Yapanlar bilir, muhabirlik yapmak gönül işidir. Saygılarımla...
Mehmet AYDOĞAN
Geyve Haber
