Okur Postası Okur Postası Sizden Gelenler

Tarihe Yolculuk

Kaplıcadan çıkıp iki yüz metre ilerlerseniz vadiye inersiniz ve sizi kıvrıla kıvrıla akan Göynük Suyu karşılar. Şimdi orman denizindesiniz ve özgürce kulaç atabilirsiniz.
Geyve’de yaşayan bir Taraklı’lı olarak, ne zaman Taraklı’ya gidecek olsam apayrı bir heyecan duyarım. Otuz km.lik bir yol olmasına rağmen günler öncesinden hazırlıklara başlarım,sanki uzun bir seyahate çıkıyormuş gibi.Sadece ben değil çocuklarımda aynı heyecanı yaşarlar.Bu hafta sonu Adapazarı’na veya İstanbul’a gideceğiz desem hiç biri gelmek istemez ama Taraklı deyince hepsi sevinçten havalara uçar.Şimdi yanıma kızım Sema Nur geldi. Yazımın buraya kadar olan bölümünü okuyunca ; Aslan babacım deyip boynuma sarıldı ve yanaklarıma o tatlı öpücüklerini konduruverdi.
Bahar geldimi genellikle hafta sonları giderim Taraklı’ya. O haftanın yorgunluğunu,stresini atarım üzerimden .Geyve’den çıkıp Akseki rampasına tırmanınca anlarsınız geçmişe,tarihe doğru bir yolculuk yaptığınızı. Virajlı ve daracık yolda 15 kilometre ilerlerken ayrı bir heyecan duyarım. Yolun 15 kilometresi eski yol, 15 kilometresi yeni yoldur. Yol boyu ilerlerken buralarda yaşayan insanların ne kadar hayırsever olduklarını anlarsınız. Otuz kilometrelik yol güzergahında en az on tane çeşme, üç tane de mescid vardır. Osmanlı kültürü hala yaşamaktadır buralarda. Yol üzerindeki çeşmelerin suları da en az üç beş kilometre uzaktan getirilmiştir ve oraya konmuştur yolcular içsin, elini yüzünü yıkayıp serinlesin diye. Emeği geçenlerden Allah razı olsun.
Geçen yıl temmuz ayında Hacıosmanlar Köyü yol ayrımında yapılan mescidin açılışı yapılıyordu. Bütün köylüler oraya toplanmış, Kur’anlar okunuyor,kazanlar dolusu pişirilen etli bulgur pilavları ve ayranlar,yoldan geçen kim olursa olsun çağrılıp ikram ediliyordu. Yol üzerindeki köylerin isimlerini sayayım mı size. Soğuk su, adı üzerinde soğuk su. Buranın soğuk suyundan içmeden geçmeyin. İsterseniz kiraz ağaçlarının altında alabalık yiyebilirsiniz. Kiraz zamanı olursa, dalından kiraz da yiyebilirsiniz Hacı Muharremler,Hacı Osmanlar,Hacı Yakup Paşalar,Dedeler.Sanırım bu köy isimleri size bir şeyler çağrıştırıyordur.
Hacı Yakup köyüne varınca yeni yola dönerseniz,üzüm bağları arasında ilerlerken,karşınıza çıkan çam ağaçlarından oluşan orman denizinin büyülü atmosferiyle karşılaşırsınız. Size tavsiyem orada bir mola verin .Hemen yolun sağındaki şifalı kaplıcaya inin (Kil hamamı) isterseniz havuza girip bir banyo alıp iyice rahatlayın. Çayınızı yudumlarken ciğerlerinize bol bol oksijen doldurabilirsiniz.
Kaplıcadan çıkıp iki yüz metre ilerlerseniz vadiye inersiniz ve sizi kıvrıla kıvrıla akan Göynük Suyu karşılar. Şimdi orman denizindesiniz ve özgürce kulaç atabilirsiniz. Hemen sağdaki mescidin önündeki çeşmeden, isterseniz abdest alıp namaz kılabilirsiniz ama soldaki Çullu türbede yatan merhumun ruhuna bir fatiha okumadan geçmeyin. Çok değil üç beş kilometre ilerleyince mezarlığın yanında durun ve sola bakın. İşte karşınızda büyüleyici güzelliğiyle,tarihi evleriyle,yeşil doğasıyla küçük bir Osmanlı kasabası olan Taraklı sizi kucağına bekliyor. Otantik belediye parkındaki kestane ağaçlarının koyu gölgesinde çayınızı yudumlayıp bütün yorgunluğunuzu atabilirsiniz. Eğer acıktıysanız park lokantasında bir tabak yemekle karnınızı doyurabilirsiniz. Hemen parkın karşısındaki kültür evini mutlaka ziyaret edin. Burada merhum hattat Hafız Saim Hocamızın hat yazılarını görebilirsiniz. Tarihi Yunus Paşa Camiini ziyaret edebilir sonra Hisar’a çıkıp Taraklı’yı bir de buradan seyredebilirsiniz.
Şimdi Trabzon valisi olan eski valimiz Sayın Nuri OKUTAN Bey’in katkılarıyla restore edilen valilik konuk evlerini mutlaka görmelisiniz. Burada sayın valimize Taraklı halkı adına tekrar teşekkürlerimi arz ediyorum. Teşekkür etmek istediğim bir kişi daha var.Sevgili arkadaşım,meslektaşım şair İbrahim AÇILAN’ın Taraklı milletvekili dediği (birazda kıskanarak) Taraklı kültürünün tanıtılmasında büyük emeği olan,bir Taraklı sevdalısı,Sakarya Büyükşehir Belediyesi kültür müdürü Sayın Fahri TUNA’ya can-ı gönülden teşekkürlerimi sunuyorum.
Bir Osmanlı geleneği hala yaşatılır Taraklı’da ve bütün köylerinde. Her yıl Haziran ayında hacet pilavları (hayır pilavları) yapılır. Her köy bir gün tesbit eder ve civardaki bütün köylere davetiye gönderilirir. Davetiye olması hiç önemli değil,doğal olarak her kes davetlidir zaten. Hasattan önce yapılır bu pilavlar. O yılın ürününün bereketli olması için,Allah’ın afet vermemesi için,rahmet duaları yapılır. Kurbanlar kesilir,kazanlar dolusu bulgur pilavları pişirilir,ayranlar yapılır ve gelen konuklara tepsilerle ikram edilir. Bu pilavlar yufkayla yenir. Yıllardan beri görüşmeyen dostlar bu derneklerde buluşur,hasret giderir,sohbet ederler. Taraklı merkezde de Haziran ayının ilk Pazar günü yapılır. Birkaç yıldır festival haline gelmiştir bu gelenek,üç dört gün sürer. İlçenin güney batısında Hıdırlık Tepesi denilen yerde yenir pilavlar. Burada Hıdır Dede Türbesi vardır. Dedeler Türbesi, Sarıkız Türbesi,Durgunlar Türbesi,Düz Türbe,Çullu Türbe’de yatan merhumlar Taraklı’nın manevi bekçileridir. Mekanları Cennet olsun.
Pilav günü Hıdırlık Tepesi insan kaynar,iğne atsan yere düşmez derler ya işte öyledir. Güzel sesli hafızlar Kur’an-ı Kerim ve mevlid-i şerif okurlar. Çam ağaçlarının altında yer bulabilmek için biraz erken çıkmanız lazım Hıdırlık Tepesine. Pilav yiyemem,ayran içemem diye bir sıkıntınız olmaz. İstediğiniz kadar yiyebilir,giderken de gelemeyen eşinize, dostunuza istediğiniz kadar götürebilirsiniz Manevi bir hava eser tepede,her kes güler yüzlüdür,kimse kimseyi üzmez,kırmaz.
Buradaki küçük mağaracıkları merak edeceksiniz. Taraklı’nın evleri ahşaptır,kerpiçten yapılmıştır. Kerpiç duvarları sıvamak için Hıdırlık Tepesindeki beyaz toprak kullanılmıştır. Halkın daha fazla beyaz toprak bulmak için toprağı kazması sonucu bu küçük mağaracıklar oluşmuştur. Kerpiç evlerin duvarları bu beyaz toprakla badana yapılırdı ve evler mis gibi toprak kokardı.
Taraklı, tarihi ipek yolu üzerindedir. İşte bahar geliyor. Bir hafta sonu sizi Taraklı’ya bekliyoruz. Özellikle Hıdırlık pilavına. İnanın pişman olmayacaksınız. İpek yolunda tarihe yolculuğa devam etmek isterseniz Akşemseddin diyarı Göynük’e, oradan Mudurnu’ya geçebilirsiniz. Ne demişler: “Çok yaşayan değil,çok gezen bilir”


Alaettin BALCI
Geyve İ.Ö.Okulu Öğrt.
#

YAZARIN SON YAZILARI

On Kasım

On Kasım

Duy tarih içimiz, kan ağlar,
Gökyüzü hüzünlenmiş, bulutlar ağlar.
Toprak ah çeker, derinden inler,
Millet yasta, kundakta bebekler ağlar.
AÇILIM

AÇILIM

Son günler moda oldu, bir açılım gidiyor
Dedim kendi klendime, birde ben açılayım.
Ne de olsa büyükler açılım gerek diyor
Ne varsa içim dışım, her yere saçılayım.
KUR TAHTINI YIKILMASIN

KUR TAHTINI YIKILMASIN

Kime kalmış yalan dünya, incitme gül yürekleri
İki günlük yaşamında esirgeme sevgileri
Ömür geldi, bak gidiyor, unutulmaz hiç izleri
Çiçek açıp gönüllerde kur tahtını yıkılmasın...
KORKUYORUM

KORKUYORUM

Güldükçe güller açar yanağında
Bir hilal doğar iki kaş arasında...
Yıldızlar parlar gönül bağrında
Kaybolursun diye bakamıyorum....
Bizim Koyün Destanı

Bizim Koyün Destanı

Koyümüzde üç-dört oda varıdı,
Orta yerde mangal dolu korudu,
O zamanlar geçim hayli zorudu,
Kimler geldi, kimler geçti, bu koyden…
Deyz'oğlu (Teyze oğlu) -3-

Deyz'oğlu (Teyze oğlu) -3-

Yaz” deyip, dokerdin, aha yazıyom,
“Köy” dedi mi, içim buruk, Deyzoğlu…
Yazıyom da, datlı candan, beziyom,
Bu sıra mırığım, gırık Deyzoğlu…

GENEL BİLGİLER

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve - Adapazarı, Adapazrı Geyve Otobüs sefer tarifesi. Geyve otobüsü kaçta kalkıyor? Adapazarından son Geyve Otobüsü, Sefer tarifesi, geyve koop otobüs