Kaybedenler Kulübünün Benzemez Mensupları


Ömer ERDEM Ömer ERDEM

Yaşı elli civarında olan hemen herkesin rahat bir şekilde hatırlayacağı üzere eskiden seçim sathına girildiğinde iktidarda olanlar yorulmadığına ve devam etme istidadına dair, muhalefet ise artık sıra bizde iktidara hazırız şeklinde bir kampanya kurgusu ile yola çıkar ve tabi bu arada sırtında yumurta küfesi taşımadıkları için bol keseden vaatlerde bulunurlardı. Hatta bir ara kantarın topuzu bir hayli kaçırılmış ve çoban sülü namındaki parti lideri herhalde yeterince hazırlık yapmadığından olsa gerek „ kim ne veriyorsa ben onun verdiğinin beş katını vereceğim“ deme kolaycılığına bile tevessül etmişti.

Elbette daha yakın zamanda muhaliflerin aynı yöntemi asgari ücreti açık arttırmaya çıkarmak suretiyle denediklerini gördük. Önümüzdeki günlerde böylesi uçuk-kaçık çok sayıda palavralarla muhatap olcağımız da kesin.

Ancak 24 haziran seçimlerini önceki seçimlerden ayıran çok önemli parametreler bulunduğu için bu seçimler kesinlikle çok daha farklı olcak. Zira birbirine benzemeyenlerin geçmişte de illegal olarak birbirlerine destek olduklarını biliyoruz. Ancak bu defa iktidar yasamanın çok daha iyi hizmet verebilmesi için baraj sorunu yaşayan partilerin de mecliste temsili yasal olarak sağlanabilsin diye partilerin ittifak yapabilmelerini yasal olarak düzenledi. Ancak kaçak ve karanlık işleri daha çok seven muhalif kanat hemen veryansın etmeye başladı. Halbuki zaten yapmakta olduğunuz bir şey yasal oldu daha ne isteyelim demeleri gerekirdi ama, öyle demiyorlar. Neyse uzatmayalım netice olarak naçar vaziyetle de olsa yasal düzlemde ittifak yapmaya mecbur oldular.

16 yıl iktidarda kalan bir parti için ister metal yorgunluk isterseniz iktidar yıpranmışlığı deyin hepsi mümkündür. Böylesi bir vasatta ana muhalefetin iktidarı devralmak için ağzının suyunun akması gerekir. Ancak hiç de öyle bir durum ortada yok. Bırakın iktidarı alma umudunu daha şimdiden Cumhurbaşkanlığı makamından yani devleti yönetmekten vazgeçtiklerini böyle bir taleplerinin olmadığını açıktan söylemeye başladılar. Anamuhalefetin başkanı ülkeyi kendisi yerine rakibim yönetsin yahutta ben yenileceğime bari bu seçim bir işe yarasın da müzmin muhalifim Muharrem ince yenilsin ve bir daha rakibim olmasın şeklinde seçimi fırsata dönüştürme gayreti içine girmiştir. Topyekun iktidar’a karşı olan muhaliflerin hiç birinin ülkeyi yönetmek gibi bir dertleri yok. Bu çok iyi bir şekilde anlaşılmıştır. Ancak ülkeyi yönetmek yerine yahutta yönetime talip olmak yerine „iktidar ülkeyi yönetemesin“ diye acaba ne yapabiliriz şekilinde bir hesap ve bunun üzerinde bir benzemezler ittifakı denediler. Muhalifler önce bir çatı kurmak için belli bazı malzemeler tedarik ettiler, haklarını yemeyelim. Hatta bu konuda milletvekillerini pazarlamaktan bile kaçınmadılar. Üstelik bu çatı uğruna milletimiz tarafından sevgi ve saygı duyulan bir değeri de bozuk para gibi harcamış oldular. Tabi harcanan kişinin sorumluluğunu da bir kenara milletimiz mutlaka not etti. Basiret ve feraseti ile dillere destan tecrübevi bir birikime sahip olan asil milletimiz bütün olup biteni büyük bir metanet, sabır ve tevekkül ile takip ediyor. 24 haziran tarihi geldiğinde millet bütün bu oyunları bir kez daha bozacak ve yapmak üzerine değil de yapılanı bozacağını vaat eden bütün küstah nadanlara ağır bir ders daha verecek. Buna benim inancım tamdır.

Madem bir araya geldiniz ülkeyi nasıl yöneteceğinizi anlatın. Anlatın ki millet size umut bağlasın ve bugün değilse bile yarın size de bir fırsat versin. Yoo, bizim böyle bir derdimiz yok. Biz zaten Cumhurbaşkanlığı noktasında çoktan havlu atmış durumdayız. En azından şu küçük, ufak tefek partileri meclis’e sokalım ve Cumhur ittifakının alması muhtemel meclis çoğunluğunu mümkün olduğu kadar azaltalım. Bütün dertleri bundan ibaret. Böyle bir anlayıştan ülkeyi yönetecek bir irade değil çıksa çıksa maraz çıkar.

Hemen herşeyin farkında olan milletimiz daha dün „madımak katili“ denen adamı bugün kurtarıcı diye sunan bu zihniyetin sahiplerini çok iyi tanımaktadır. Her dönemin kadını olan kısa saçlı hanımefendinin okyanus ötesi bir proje olduğu zaten aşikar. Yapılan Cip, İp, Sip ve Dip ittifakı netice olarak dip yapacaktır. Zira niyet halis değildir. Niyet halis değilse sonuç hiç bir zaman güzel olmaz. Ülkeyi yönetmek değil de yönetenlere engel olmak üzere bir araya gelmiş olan bu benzemezler kulübünün üyeleri yine kaybedecekler..

Bir yandan okyanus ötesi şeytani tezgahlar, diğer yandan kandil dağından akan kanalizasyon ve tabi ki küresel sermayenin entrikaları ile medyanın pislik algı operasyonları…

Tağuta hizmet eden bütün şer güçler sırf bu millet kendi gibi olmasın ve yükselip bizim menfaatlerimize engel olmasın diye bir araya toplanmış durumdalar.

Olsun, öyle olsun bakalım. Siz tağutun adamları içeriden dışarıdan hep beraber gelin bakalım. Topnuz birden gelin. Bu millet ne belalarla başa çıktı. Sizinle mi başa çıkamayacak. Hani bu kahrolası egemen güçler son kalemiz Çanakkalemize çekirge sürüleri gibi üşüştüklerinde, ki o zaman Kur’an şairi büyük mütefekkirimiz Akif şöyle haykırmaktaydı:

„ Kimi hindu kimi yamyam kimi bilmem ne bela.

Hani tauna da zul dür bu rezil istila“

Ne oldu.Millet içinden çıkardığı gözünü budaktan sakınmayan kahramanların liderliğinde bütün emperyalistlere dillere destan bir ders verdi ve bu milletin asla kendi iradesi dışında bir oldu bittiye razı edilemeyeceğini gösterdi.

Benzer çirkin tezgahların biraz daha „soft“ bir yöntemle 24 haziran tarihinde aynı aktörler tarafından sahneye konulmak istendiğinin milletimiz farkındadır. Millet 24 haziran günü aşkla ve şevkle içinden çıkardığı cesur ve korkusuz, milletini gönülden seven ve sürekli çalışan bu yiğit lider ve onun etrafında birleşerek hem emperyal güçlere ve hem de onun içeriden ve dışarıdan bütün hempalarına unutamayacakları bir ders verecektir.

Şunun şurasında ne kaldı ki zaten…

 
#

GENEL BİLGİLER

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve - Adapazarı, Adapazrı Geyve Otobüs sefer tarifesi. Geyve otobüsü kaçta kalkıyor? Adapazarından son Geyve Otobüsü, Sefer tarifesi, geyve koop otobüs