Cuma Hutbesi(Cuma Namazı Hakkında)

Allahü Teâlâ Hazretleri Kur’anı Kerimi’nde ve ba husus Cuma Suresi 9 ve 10. Ayeti Kerimelerinde bakınız bizlere nasıl buyuruyor.
Editör Editör
(Ya eyyühellezine amenu iza nudiyelissalati min yevmil cumuati fes’av ila zikrillahi vezerül bey’ zaliküm hayrün lekum in küntüm ta’lemun.)9 — Ey iman edenler; Cum'a günü namaz için çağırıldığı vakit; hemen Allah'ın zikrine koşun ve alış-verişi bırakın. Bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.

(Feiza kudiyetissalatü fenteşiru fil erdi vebteğu min fadlillahi vezkurullahe kesiran lealleküm tuflihun.)10 — Namaz bitince, yeryüzüne dağılın. Ve Allah'ın lütfundan isteyin. Allah'ı çok zikredin ki felaha eresiniz.

Cum'a gününe cum'a adının verilmesi bu kelimenin birleşme anlamına gelen cem' kelimesinden alınmış olmasındandır. Çünkü müslümanlar haftada bir kerre Cum'a gününde büyük ma'bed(Cami)lerde toplanırlar.

Bütün yaratıkların yaratılışı Cum'a günü tamamlanmış ve kemale ermiştir. Çünkü göklerin ve yerin yaratılışının altıncı günü Cum'a günüdür. Âdem(A.S.) Cum'a günü yaratılmış, Cum'a günü cennete girdirilmiş, Cum'a günü cennetten çıkarılmıştır. Kıyamet dahi Cum'a günü kopacaktır. Cum'a gününde bir ân vardır ki, mü'min o ânı denk düşürüp Allah'tan kendisi için hayır isterse; muhakkak Allah(C.C.) onu kendisine verir. Bu husus sahih hadislerle sabittir.

İbn Ebu Hatim der ki: Bize Hasan İbn Arefe... Selmân'dan nakletti ki; Hz. Peygamber şöyle demiş: Ey Selmân; Cum'a gününün ne olduğunu biliyor musun? Ben; Allah ve Resûlü en iyi bilendir, dedim. Resulüllah (s.a.) buyurdu ki: O günde senin anan ve baban birleştirilmiştir —Veya babalarınız birleştirilmiştir, demiştir — Ebu Hüreyre'den de buna benzer bir rivayet nakledilmiştir. Allah en iyisini bilendir.

Eski dillerde Cum'a gününe Arûbe günü derlerdi. Sabit olduğuna göre bizden önceki milletlere de Cum'a günü emredilmiş ancak onlar sapıklığa düşmüşlerdir.

Yahudiler yaratılışın henüz gerçekleşmediği Cumartesi gününü, Hristiyanlar yaratılışın başladığı Pazar gününü tercih etmişler, Allah Teâlâ bu ümmet için de yaratılışın tamamlanıp kemâle erdiği Cum'a gününü tercih etmiştir.

Nitekim Buhârî ve Müslim, Abdürrezzak kanalıyla... Hemmâm ibn Münebbih'ten naklederler ki; Ebu Hüreyre'nin bize anlattığı hadiste Resulüllah (s.a.) şöyle buyurmuştur: Onlara her ne kadar kitap bizden önce verilmişse de biz, kıyamet günü önde olan sonrakileriz.

Hem bugün, Allah'ın onlara farz kıldığı gündür, ancak onlar bunda ihtilâfa düştüler. Ama Allah Teâlâ bizi onda doğru yola götürdü.

İnsanlar bunda bize tâbi'dirler. Yarın (Cumartesi) yahûdîlerin, öbür gün (Pazar) Hristiyanlarındır. İfâde Buhârî'ye aittir. Müslim'in lafzı ise şöyledir; Allah Teâlâ, bizden öncekileri Cum'a gününden sapıttı.

Cumartesi günü Yahudilerin, Pazar günü de Hristiyanlarındır. Allah Teâlâ bizi getirdi ve bize Cum'a gününü vererek hidâyete erdirdi. Böylece Cum'a, Cumartesi ve Pazarı peşpeşe getirdi. Aynı şekilde onlar kıyamet günü de bize tâbi'dirler. Biz dünya ehlinin sonuncusu, kıyamet gününün ilkiyiz. Yaratıklardan aralarında ilk önce karâr verilenler, bizleriz.

Allah Teâlâ Cum'a günü; mü'min kullarının ibâdet için toplanmalarını emrederek buyuruyor ki: «Ey îmân edenler; Cum'a günü namaz için çağrıldığınız vakit, hemen Allah'ın zikrine koşun.» Allah'ı zikretmek için yönelin, kasdedin ve yürüyün. Buradaki koşma ile hızlı yürüyüş değil, Allah'ın zikrini kasdetmek murâd edilmiştir.

Bu âyet-i kerîme, Allah Teâlâ'nın şu kavli gibidir: «Kim de âhireti ister ve onun için inanmış olarak gerekli çabayı gösterirse...» (Sure-i İsrâ, 19) Ömer îbn Hattâb ve Abdullah İbn Mes'ûd bu âyeti kerimeyi diğer bir şekilde okuyarak Allah'ın zikri ile geçirin anlamı vermişlerdir.

Namaz için koşmak yasaklanmıştır. Nitekim Buhârî ve Müslim'in Sahîh'lerinde, Ebu Hürey-re'den nakledilir ki; Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:
Kameti duyduğunuz zaman, namaz için yürüyün. Üzerinizde sükûnet ve vakar bulunsun. Hızlı koşmayın. Ulaştığınız namazı kılın, geçirdiğinizi de tamamlayın. Lafız Buhârî'nindir.

Ebu Katâde der ki:
Rasûlullah (s.a.) ile beraber namaz kıldığımız bir sırada, bazı kişilerin patırtısı duyuldu. Rasûlullah (s.a.) namazı bitirince; ne oluyorsunuz? dedi. Onlar; biz namaz için acele ediyorduk, dediklerinde, buyurdu ki: Öyle yapmayın. Namaza geldiğinizde sakin olun. Yetiştiğiniz namazı kılın, yetişemediğinizi tamamlayın. Bu hadîsi Buhârî ve Müslim tahrîc etmişlerdir.

Abdürrezzâk der ki: Bize Ma'mer... Ebu Hürey-re'den nakletti ki; Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuş: Namaz vakti geldiğinde, ona koşarak gelmeyin, yürüyerek gelin. Sakin ve vakarlı olun. Namazdan yetiştiğiniz kısmı kılın »yetişmediğinizi tamamlayın.

Bu hadîsi tirmizî aynı şekilde Abdürrezzâk kanalıyla... Ebu Hüreyre'den nakletmiştir. Hasan der ki: Allah'a andolsun ki, burdaki koşmak ayakla koşmak anlamına değildir. Müslümanlar, namaza sükûnet ve vakar içinde gelmekle emrolunmuşlardır. Gönülleri- ve niyyetleriyle huşu' içinde olmakla emrolunmuşlardır.

Katâde, «Allah'ın zikrine koşun.» kavli hakkında der ki: Kalbin ve amelinle Allah'ın zikrine yürü ve git. O, Allah Teâlâ'nın «O kendisinin yanı sıra koşmaya başlayınca» (Sure-i Sâffât 102. Ayet-i Kerime) kavlini; onunla beraber yürümeye başlayınca, diye te'vîl edermiş.

Muhammed İbn Kâ'b, Zeyd İbn Eşlem ve başkalarından da bu şekilde rivayet edilmiştir. Cum'a namazına gelenin gelmezden önce gusletmesi mustahabdır. Nitekim Buhârî ve Müslim'in Sahîh'lerinde Abdullah İbn Ömer'den nakledilir ki; Rasûlullah (s.a.) :
Sizden biriniz Cum'aya geldiği zaman gusletsin, buyurmuştur. Yine Buhârî ve Müslim, Ebu Saîd'den naklederler ki; Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: Cum'a günü, yıkanmak ihtilâm olan herkese vâcib'tir. Ebu Hüreyre de der ki: Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurdu:-
Yedi günde bir gusletmek; Allah'ın her müslüman üzerindeki hakkıdır. Müslüman başını ve bedenini yıkar. Bu hadisi Müslim rivayet eder.

Câbir (r.a.)den nakledilir ki; Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuş: Her müslüman erkeğin yedi günde bir gün yıkanması gerekir ki bu, Cum'a günüdür. Bu hadîsi İmâm Ahmed, Neseî ve İbn Hibbân rivayet ederler.

İmâm Ahmed der ki: Bize Yahya îbn Âdem'in... Evs İbn Evs'ten naklettiğine göre, o; ben Resulüllah (s.a.)ın şöyle buyurduğunu işittim, demiştir: Her kim, Cum'a günü gusleder ve guslettirirse, erken kalkar ve erken kaldırır ise, yürür ve bilinmezse, imâma yaklaşır ve dinleyip onu bozmazsa, attığı her adım için gündüzü oruçlu, gecesi ibâdetli bir yıllık ibâdet ecri vardır. Bu hadîsin muhtelif rivayet tarîkleri ve ifâde tarzları bulunmaktadır. Dört Sünen kitabının sahipleri onu tahrîc etmiş, Tirmizî de; bu hadîsin hasen olduğunu, bildirmiştir.

Ebu Hüreyre (r.a.)den bildirilir ki; Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:
Kim Cum'a günü cenabetten gusletmek üzere yıkanır da sonra camiye giderse; bir deve kurbân etmiş gibi olur. İkinci saatta giderse, bir sığır kurbân etmiş gibi olur. Üçüncü saatta giderse, boynuzlu bir koç kurbân etmiş gibi olur. Dördüncü saatta giderse, bir tavuk kurbân etmiş gibi olur. Beşinci saatta giderse, bir yumurta vermiş gibi olur. îmâm hutbeye çıkınca melekler gelip öğüdü dinlerler. Buhârî ve Müslim bu hadîsi tahrîc etmişlerdir, Cum'a günü kişinin en güzel elbiselerini giymesi, koku sürünüp ağzını misvaklaması, temizlenip arınması müstahabdır.

Ebu Saîd'in yukarıda geçen hadîsinde Cum'a günü ihtilâm olan herkesin yıkanması vâcibtir, misvak sürmesi gerekir ve ailesinin kokusundan da sürülmelidir, denildiği belirtilir.

İmâm Ahmed der ki: Bize Ya'kûb... Ebu Eyyûb el-Ensârî'den nakletti ki; o, ben Rasûlul-lah'ın şöyle buyurduğunu duydum, demiştir: Kim, Cum'a günü gusleder ve varsa ailesinin kokusundan sürünür, elbisesinin en güzelini giyer, sonra çıkıp mescide girerek —mümkün olur da— rükû'a varır ve kimseye eziyyet etmezse; sonra imâm hutbeye çıkıp namaz kılıncaya kadar susarsa; o, bu Cum'a ile ertesi Cum'a arasında kendisi için bir keffâret olur.

Ebu Dâvûd ve İbn Mâce'nin Sünen'lerinde Abdullah îbn Selâm'dan nakledilir ki; o, Rasûlullah'ın minberde şöyle dediğini duymuş: Ne olurdu sizden biriniz iş elbisesinin dışında Cum'a günü için iki elbise satın almış olsaydı. Hz. Âişe'den de nakledilir ki; Resulüllah (s.a.) bir Cum'a günü halka hutbe îrâd etmiş ve onların üzerinde bedevilerin giydiği (Hemmâr) adı verilen elbise varmış. Buyurmuş ki: Sizden biriniz imkân bulursa iş elbisesinin dışında Cum'a günü için iki elbise edinsin. İbn Mâce bu hadîsi rivayet eder.

«Cum'a günü namaz için çağrıldığı vakit.» Buradaki çağrı ile Resûlullah (s.a.) minbere çıkıp oturunca okunan ikinci ezan kasdedilmektedir.

Mü'minlerin emîri Osman İbn Affân'ın fazla olarak okuttuğu birinci ezan ise halkın çoğalması nedeniyle ihdas edilmiştir. Nitekim Bu-hârî merhum şöyle der: Bize Âdem İbn Ebu îyâz... Saîd îbn Yezîd'in şöyle dediğini bildirdi: Hz. Peygamber(s.a.v.) Ebubekir ve Ömer devrinde Cum'a günü ezanı imam minbere çıkıp oturduğu zaman okunurdu.

Bir süre sonra Osman halife olup halkın nüfusu artınca, Zevrâ üzerinde ikinci ezanı okuttu. Yani Medine'de mescide yakın olan evlerin en yükseği olan Zevrâ adındaki evin üzerinde bu ezan okunuyordu. İbn Ebu Hatim der ki: Bize babam... Mekhûl'den nakletti ki; Cum'a günü müezzin ilk ezanı imam hutbeye çıktığı zaman okurdu, sonra namaz kılınırdı, işte bu ezan; okunduğu zaman alış-verişin haram olduğu ezandır.

Hz. Osman halkın toplanması için imamın hutbeye çıkmasından önce bir ezan okunmasını emretmiştir. Cuma'ya gelme emri kadınların, kölelerin ve çocukların dışında kalan hürlere hastır.

Hasta ve misafirler mazur sayılırlar. Füru kitaplarında belirtildiği gibi, hastabakıcı ve benzeri özür sahipleri de mazurdurlar.

«Ve alış-verişi bırakın.» Namaz için çağırıldığı vakit Allah'ın zikrine koşun ve alış-verişi bırakın. Bu emre binaen bilginler; ikinci ezandan sonra alış-verişin haram olduğunda ittifak etmişlerdir. O esnada karşılıklı olarak vermenin ve almanın sahih olup olmadığı konusunda iki görüş vardır. Ancak ayetin zahiri yerinde de belirtildiği gibi bunun sahih olmadığını göstermektedir. La yağlemülgaybi illellah (Allah, en iyisini bilendir.)

Not: Ayeti Kerimeler Kur’anı Kerim harflerine göre olduğu için; Latin asıllı alfabemizde bazı harflerin karşılığı yoktur. Olabildiğince uyarlamağa çalıştım.

Mustafa Hamdullah ERGİN

mh_ergin@hotmail.com
hamdullahergin@gmail.com
Ofis Tel: 0 264 517 52 90
GSM “ : 0 534 404 77 55
“ “ : 0 542 250 44 90
#

GENEL BİLGİLER

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve - Adapazarı, Adapazrı Geyve Otobüs sefer tarifesi. Geyve otobüsü kaçta kalkıyor? Adapazarından son Geyve Otobüsü, Sefer tarifesi, geyve koop otobüs