Geyve'nin solmayan ak gülleri

Yenişafak Gazete yazarı Nazif Gürdoğan bugunkü yazısını Geyve'ye ayırdı.
Ali ARICI Ali ARICI

Soğuk Savaş'ın büyük bir hız kazandığı yıllarda, sağ ve sol çatışması, bulaşıcı bir hastalık gibi, bütün dünyaya yayıldı. Amerika ile Rusya arasındaki ekonomik, siyasal ve kültürel yarışın doruk noktasına çıktığı bir dönemde, masayı Anadolu'nun bin yıllık tarihiyle yoğrulmuş bir nesil, Türkiye'nin geleceğini Batı'nın seküler kültüründen daha çok Doğu'nun kutsal kültüründe arıyordu. Onlar, bütün insanlığın düşünce ve eylem birikiminin, kutsal kitaplara dayandığını biliyorlardı.

Türkiye'yi dönüştüren kuşağın öncüleri, kutsal kitapların evrensel değerlerine sarılarak, bütün dünyaya “Bahçe biziz, gül bizdedir” diyen şairler olmuştur. Kutsal kitaplardan kaynaklanan kültürde, gül güzelliğin, zenginliğin, iyiliğin, merhametin ve sevginin evrensel simgesidir. Şairler güzelliğin simgesi gülle, güzelliği ararlar. Hayatını güzelliği aramaya adamış düşünürlerin başında “Gül Muştusu” ve “Monna Rosa”nın şairi Sezai Karakoç gelir. O hayatı yaşanır kılacak güzelliğin, şiirini yakalamış şairdir.

Hafta sonunda Yönetim Danışmanı Şaban Kızıldağ ve Prof. Dr. Recep İleri ile birlikte Kaymakam Seyfettin Azizoğlu ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Seyfettin Nuroğlu'ndan Geyve'nin sorunlarını dinledik. Geyve deyince herkesin aklına, Karakoç'un “Mona Rosa” şiirinin ilk yayınlanışındaki, ilk dizeleri gelir: “Mona Rosa siyah güller, ak güller/Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak/Kanadı kırık kuş merhamet ister.” Karakoç yanlış yorumlara yol açmamak için, yeni baskıda Geyve'yi, gül kenti Gülce'ye dönüştürmüştür. Yöneticiler, Geyve'yi tanıtan broşüre bu dizeleri koymayı unutmamışlar.

Göynük, Taraklı, Geyve, Alifuatpaşa, Doğançay ve Pamukova Orta Anadolu'yu Marmara ve Karadeniz'e bağlayan Sakarya vadisinde, değişik meyvaları ve gülleriyle ünlü yerleşim alanlarıdır. Yedi bölgesiyle Anadolu, tarih boyunca, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu gibi, Avrupa'nın seküler kültürü ile Asya'nın kutsal kültürünün hesaplaştığı coğrafyaların odak noktasını oluşturmuştur. Anadolu, bütün güzelliklerin kendisinde dile geldiği, binbir çeşit gülün anavatanıdır. Gül yetiştirmesini bilen Anadolu, şair yetiştirmesini de bilmiştir.

Gül, güzelliği arayan şairlerin dünyasında, vazgeçilmez bir yer tutar. Ümmi Sinan'ın çok sevilen şiirinde olduğu gibi, Anadolu'nun her yerleşim yerinin “Asmasında gül dalları”, “Kovanında gül balları” ve “Ağacında gül halleri” vardır. Anadolu'da “Gül olanın aslı güldür” ve kutsal kültürün zirvesi “Peygamberin nesli güldür”. Gül, güzel insanların aynasıdır. Gülün güzelliği, insanların yüzüne yansır. Gönlü zengin olanların, yüzleri aydınlık olur.

Hayata kutsal kültürün penceresinden bakan şairler, Anadolu'nun düşünce ve eylem dünyasına yeni açılımlar kazandırmışlardır. Ümmi Sinan'ın gördüğü gibi, onların “Gülden değirmeni döner”, o değirmende gül öğütülür, değirmenin “Akar suyu döner çarkı” ve “Bendi pınarı güldür gül”.

Toplumsal hayatın vazgeçilmez iki alanı olan “pazar mekanizması” ve “demokratik mekanizma”, kutsal kültürün zamanla değişmeyen ilkelerini, gözardı ederlerse, “gül” medeniyetini, “kan” medeniyetine dönüştürürler.

Gülün rengini unutanlar, kanın rengine boyanırlar.

Savaşlar kan dökerek değil, gül yetiştirerek önlenir.

#

GENEL BİLGİLER

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve - Adapazarı, Adapazrı Geyve Otobüs sefer tarifesi. Geyve otobüsü kaçta kalkıyor? Adapazarından son Geyve Otobüsü, Sefer tarifesi, geyve koop otobüs