
Amerikan Demokrasisi
Kafkaslarda yaşananları başka nasıl izah edebiliriz. Gürcistan başkanına daha önce tıpkı Irak ta olduğu gibi saldırtıyor. Daha sonra da bölgeye işgal amaçlı girmek, konuşlanmak için abanabildiği kadar abanıyor. Sağdan soldan cılız sesler gelmeye başlayınca onlara da tüm gücüyle yükleniyor. İnsanlar ölmüş, aç bi ilaç kalmış umurunda mı? Yeter ki zalim egemenliği sürmeye devam etsin.
Yeni yeni toparlanmaya başlayan Rusya’nın toparlanmasına tekrar eski gücüne kavuşmasına izin verilmeden dizginleri eline alsın. Bir çeşit “Yılanın başını küçükken ezmek.” deyimi uygulansın.
Oysa o bölgenin insanı üç aşağı beş yukarı aynı coğrafyanın ve aynı kültürün insanları. Yıllar yılı Rusya’nın içlerine bir şekilde soktuğu ayrılık tohumları meyvelerini verdiriliyor. Çeşitli zorlamalar ve tahrikler sonucu. Mazlum insanlar dünyanın her yerinde olduğu gibi ölüyor. Zalimler trenlerini yürütmeye devam ediyor.
Bu gidişat ne zamana kadar sürecek bu şekilde. Mazlum halkların kanlarının akıtılması ne zaman son bulacak. Bir bilen var mı? Biz biliriz ki “Mazlumun zalimden, zulmünün hesabını soracağı gün, elbette zalimin zulmettiği günden daha çetin olacaktır.” Bu hesabın sorulacağı, insanların daha insanca yaşayacakları günün gelmesi için bizlerin hareket etmesi, daha fazla çalışması, bilinçlenmesi, bilinçlendirmesi ve zalimin karşısına geçip dur demesi mi gerekiyor acaba. Zulmün kendiliğinden son bulacağı pek görünmüyor. Zulmün sürmesinde bizim de parmağımız, sorumluluğumuz var mı acaba. Ne zaman kendimize gelip dur diyeceğiz?